Sene 2009 Mayıs ayı Bornova Forum'da Öğle yemeğindeyiz. Fıratın elinde birşey gördüm oynayıp duruyor. O ne ola ki diye sordum ayfon dedi. Ney? dedim telefon dedi. Eee tuşları nerede arkasından alttan falan mı çıkıyo dedim yok dokunuyon dedi. Elime alıp kurcaladım bişi anlamadım amaaan ne gereksiz dedim geri verdim.
Sene 2010 1 Ocak. Malum olaydan 8 ay sonra ilk ayfonum oldu. O zamanki sevgilim şimdiki kocamdan doğum günü hediyesi. Yaa nasıl kullanıcam ben bunu , nasıl alışıcam derken 2012 de elime aldığım her telefona gerek nokia olsun gerek ev telsizi önce ekranına dokunup elimi sürtmeden tuşa basamaz oldum ve daha da ayfondan başka da bişi kullanmam diyen birine dönüştüm.
Bugün ayfonum çok hasta...Artık yaşlılıktan çok ağır hareket eder oldu, dediklerimi anlamıyor, söylediklerimi yapmıyor yapamıyor. Verdiğim komutları unutuyo kafasına göre takılıyo geç anlıyo geç açılıyo...
İyi kötü haberlerle 2 seneden fazladır birlikteydik. Evlilik haberimide onunla verdim , ölüm haberlerini de ondan aldım. İşe girdik işten çıktık parasız kaldık parti planladık eğlendik güldük ağladık.
Sanırım artık yavaş yavaş sona geliyoruz. Ayrılık vakti yaklaşıyor. Her ne kadar onu çok özleyecek olsam da yeni bir ayfon için hazırım. Ayrılığa dayanabilirim kabullenebilirim ...
Son söz: Aşkıııımmmmm sana sesleniyorum..
ayfon diyorum ...
eskidi diyorum...
artık bu yazıdan da anlamazsan ben sana ne diiiim kocacım :)
21 Mar 2012
26 Oca 2012
Yayın başlığı yok bu sefer...o kadar kızdım yani....
Her gece yattığında aklına birşeyler gelen
Bunu mutlaka yazmalı bloglamalıyım diyen
Ama sabah kalktığında bi bock hatırlamayan salağın biriyim
ben......
Teşekkürler
10 Oca 2012
Benim Koca Ailem
Benim kocaman bir ailem var.
Hacı dayım çok konuşur ...kimi zaman boş ,çoğu zaman dolu
konuşur...
küçük dayım saz çalar türkü söyler bizbizeyken,
dağ gibi arkamızda durur biz yalnızken...
teyzem kendi halinde kendi derdindedir ama ana yarısıdır hep
özençlidir....Ne yazık ki gözü hep yaşlıdır yüreği hep yaralıdır ama candır
canandır...
anneannem temel direğimiz ...tüm evlatları kanatları altında
...kimin doğumgünü,kimin yıldönümü herkesi organize eder toparlar...Problem
çözücü dua edicimizdir...
Ve kuzenler...
dayı oğuları birer birer can kardeşse bana, dayı kızları
ayrı ayrı cananlardır ...
teyze kızları birini şeytan görsün yüzünü diğeri dünya
ahiret kardeşim canımın yarısıdır ...
yengeler el değil
sırdaştır bana...
enişte gün boyu sınav kapısında benimle bekleyendir...
Ne mutlu bana
Benim kocaman bir ailem var.....
4 Oca 2012
Dent'istkence
Kaç zamandır gitmek isteyipte ertelediğim üşendiğim ve de
tırstığım için gitmediğim dişçiye geçen gün dişimin zonklaması sonucunda koşa koşa gitmek zorunda kaldım .Senelerdir
tüm kahrımı çeken, yanında canım acıyor diye hüngür sümük ağladığım , acıyla elini
ısırdığım ve tüm kaprislerimi yapabildiğim kendi dişçim izmirde kaldığı için
burada eşimin çocukluk arkadaşı doktoru aradım ve gittim. Bağdat caddesi
üzerinde çok lüks bir diş kliniği. Aynı
Dr90210 daki gibi sosyetik,steril ve güzel bir yer. İlk gün oturum
koltuğa ve utanç içinde ağzımı açtım. Dr ağzımı derin derin inceledikten sonra “hımmmm
her gece çekirdek mi yiyoruz? “ diye sorunca bir an afalladım nasıl yani nerden
anladı ki dişimde kabuk mu kalmış falan derken “dişinde çiğdem yeri göçme yapmış ya az ye ya da başka dişle çitle “demez
mi...Daha bu dumuru yaşamaktayken bakla falı açan susuzdere çingene falcısı
gibi başladı anlatmaya...Gece uyurken ağzından nefes alıyorsun ,zaman zaman
uykunda diş gıcırdatıyorsun ve dişini sağ elinle fırçalarsın diye saymaya
başladı. Biraz sonra daha ileri gidip hımmm kısa vadede sana 2 yol görünüyor ve
devlet kapısında işin olacak diye anlatmaya başlayacak diye bekledim açıkçası.
Senelerdir gittiğim dişçimle hiç böyle muhabbetler yapmadığımdan alık alık bakınca
“çene yapından anlaşılıyor merak etme bende ağzım açık uyurum”diyince bir ohhh
çektim. Hayır nasıl uyuduğumu bilmiyorum ama ben kocamın yanında seksi seksi kedi
gibi mırmır uyuduğumu zannederken meğer ağzımı gergedan gibi açıp garip sesler
çıkartıyormuşum L
Bunu da ilk defa gördüğüm birinden duymak hiç hoş olmadı haliyle. Neyse
uzatmayayım ben bir dolgu yapılacak diye beklerken 1 kanal tedavisi,3 dolgu,1
kaplama ve temizleme olarak bir full paket program çıkarttı karşıma. Ok madem
girdik bir yola yapalım ne gerekiyorsa dedim ve ilk gün temizlemenin ardından 3
gün sonrası kanal tedavisi için randevulaşıp ayrıldık.
3 gün sonra tekrar medyum/dişçimin yanına gittiğimde koltuğa
oturmadan başladım anlatmaya. Bakın dedim benim acı eşiğim çok düşüktür yani
canım çok tatlı. Azıcık acı duysam ağlarım hem öyle kibar kibar değil bağıra
çağıra yaşlı yaşlı hüngür sümük ağlarım daha da çok acırsa tansiyonum düşer
bayılırım. Yani normal insanlara göre değerlendirmeyin beni diye iyice
tembihledim. Giderken yanımda ipod umu da götürmüştüm siz çalışın ben müzik
dinleyeceğim oyma aleti beni fena yapıyor birşey söyleyecek olursanız
dürtüklersiniz dedim ve geçtim koltuğa uzandım.
1 hafta önce supernatural da izlediğim bölümde deliren dişçi
hastasının dilini koparıyordu ve benimde haliyle aklıma türlü türlü sahneler gelmeye başladı. Zaten
mekan doğal korku filmi seti. Sen mal
gibi yatıyorsun tepende kocaman sana dönmüş bir ışık. Ağzı maskeli gözlüklü
tipler senin 10 cm uzağında elleri ağzının içinde duruyorlar. Bağırsan
bağıramazsın ağzın kocaman açılmış ve içine birsürü alet sokulmuş biri fışşşş
diye tükürüğünü emiyor biri tartartar dişini oyuyor. Yan sehpada boy boy
iğneler ve çeşitli işkence aletleri görünümünde aygıtlar..Bir de benim gibi
psikopat derecesinde korku filmi izleyen bir tipin kafasında yarattığı
senaryolar.”ya şimdi bir anda kafasında bir teli atarsa da cinnet geçirirse, ya
aslında kocamdan oldum olası nefret
ediyormuşta şimdi intikam almaya karar verirse, ya tansiyonu düşerde bayılırsa
ve elindeki oyma aleti bademciklerime girip beni oyarsa...” gibi türlü
senaryolar...
Neyse doktorum bana 4 tane uyuşturan iğne yaptı ve acı
namına hiç birşey duymadım tedavi sırasında. Kulağımda kulaklıklar son ses “californication”
dinlerken ara sıra beni dürtüp biraz daha aç(sesi değil ağzımı) demesi dışında bir rahatsızlığım olmadı.
Müziğimi dinledim gözlerim kapalı...
Seans bitince 45 dk birşey yeme bir de akşam azıcık sancı
yapar hafif bir ağrı kesici iç bir de uyuşuk yerini soğuktan koru yüz felci geçirebilirsin
dedi ve 2.görüşmeyi ayarlayıp ayrıldım oradan. Karnım da nasıl acıkmış. 45 dk yeme dedi ya
ölücem açlıktan öyle böyle değil... oysa 45dk yeme demese akşama kadar yemeden dururum acıkmadan.
Hadi dedim vakit geçsin caddede mağazalara bakayım dolanayım. Hava da güneşli
ama soğuk.Yüz felci olursun dedi ya medyum/dişçim korkumdan atkımı doladım
peşmerge gibi yüzüme başladım mağazaları
gezmeye. İlk girdiğim mağazada atkımı çıkartırken baktım bayaa bir ıslak. Allah
allah ne oldu derken bir farkettim ki benim ağzımın uyuşuk kısmından şırıl
şırıl tükürük akmış ben de uyuşukluktan
farketmemişim. Mağazayı geziyorum bir elimde mendil salyalarımı siliyorum
görevli geldi yardımcı olabilir miyim diye ben “saadjee bajıkyoorm teşşejjkrrlej” diye bir
ses çıkardım. Dudaklarımın sağ tarafı yok gibi ve demek ki ben dudağımın
sağıyla konuşurmuşum. Neyse oradan ayrıldım elimde salyalı mendilim yürüye
yürüye 1 saat geçtikten sonra birşeyler yemek için bir cafeye oturdum.
Hamburger ve portakal suyu söyledim. Portakal suyu gelince pipeti ağzıma soktum
çekiyorum çekiyorum fıssss diye hava geliyor.Pipetmi delik acaba diye bakarken jetonum düştü. Ağzımın solu kapanıyor uyuşuk olan sağ tarafı
açık kalıyor. Bir elimle manuel olarak dudağımı kapatıp diğer elimle yemeğimi yedim ve evime
döndüm.
Neyse akşam kocam geldi sohbet muhabbet derken benim uyuşukluğum
geçince dişim bir başladı ağrımaya.....allahımmm dişçinin söylediği hafif sızlamaya ben 1
minoset 2 apranax içerek katlanabildim. Sabaha karşı bir apranax daha...Şimdi
bunu yazarken dişim hala ağrıyor ve ağzımı kapatamıyorum. Yarın tekrar randevum
var bakalım yarın neler olacak. Eğer yine ağrıyacak derse o verdiği
uyuşturucudan ev içinde yolluk isteyeceğim çünkü ağrı çekmektense salya
akıtmayı tercih ederim......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)