Sayfalar



5 Ara 2011

* işten atılan kızın ilk haftası *

Bugün 5 aralık 2011 Pazartesi.Geçen hafta bugün 8 aydır çalıştığım işimden ayrıldım. Zaten sevemediğim bir işti. Küçülmeye gidildiği için pozisyonum kapatıldı. Önce müdür oldum sonra çıkartıldım. Maaşa zam işine son yani :)

Neyse 1 haftadır evdeyim ya uzuuuun zamandır yapmayı istediğim ama zamansızlıktan yapmaya fırsat bulamadığım birçok şey vardı sırayla onları yapıyorum. İlk iş taşındığımdan beri methini duyduğum Erenköy pazarına gittim.Tabii kıçımı kaldırıp evden çıkana kadar saat 4 olmuştu. Allahtan pazaryeri evimin 2 sokak arkasında da çok yürümek zorunda kalmadım. O kada tembel bir tipim ki.. Allah muhafaza azıcık yürücem ya da hareket edicem diye ödüm kopuyor. Neyse şıkıdım pıkıdım giyindim makyajımı yaptım ve Pazara gittim ki bir kalabalık bir kalabalık. İpini koparan gelmiş. Millete omuz ataraktan itekleyerekten ilerlemeye başladım. Tabii ki daha önceden pazara gitmişliğim var. Ama 2 ay öncesine kadar bekar bir kız olduğumdan pazara sadece kıyafet bakmaya body, t shirt ,eşofman vs ıvır zıvır almaya gitmiştim. İlk defa evli bir kadın olarak ve mutfağına alışveriş yapma bilinciyle girdim pazara. Aman allahım kafamda hiç bir plan olmadığından ve sadece 2-3 çeşit yemek bildiğimden pazardaki tezgahları görünce ne alacağımı şaşırdım. 2 üniversite okumuş bendeniz kaz gibi kaldım pazarın orta yerinde. Hemen kocamı aradım tabii. “ya pazardayım ama ne alayım bilemedim. Ne alınır sence pazardan “diye sorunca benim koca gülmeye başladı. “allaaam sen buna akıl fikir ver ne bileyim kızım patlıcan al soğan patates falan al işte ne bileyim toplantıdayım şimdi çok konuşamam “dedi kapadı. Ben de başladım salak salak dolaşmaya tezgahların arasında. 3 adet patlıcan, 9 tane limon (nereme sıkacaksam artık o kadar limonu? Sadece ucuz diye aldım işte), mantar,ceviz,kestane,badem,muz,üzüm aldım. Şimdi buraya yazınca da ne kadar bilinçsiz bir alım olduğunu gördüm tekrardan. Neyse paramın geri kalanıyla bir adet portföy çanta, şal,kocaya adidas çakması eşofman altı, tayt,banyo paspası ve pembe bir masa örtüsü aldım ve 200 tl harcayıp çıktım. Eee gelirken elim çok ağırlaştı bir de pazarlıkla 30 tl verip Pazar arabası satın aldım.Sanki her gün pazara gidermişim gibi.

Eve gelince tabii taze bir ev hanımı olaraktan yaptığım ilk Pazar alışverişinin gururuyla devirdim kıçımı uzanıp televizyon izledim. Eve gelen kocaya da annemin geçen haftaki ziyaretinden kalan sarmaları ısıtıp yedirdim. Canım benim aldıklarımı görünce gıkını çıkarmadı. Alıştı nede olsa 3 yıldır benim saçma sapan alışverişlerime. Bir keresinde henüz izmir deyken bana “bla bla mağazasında indirim yapmışlar ayakkabı ne alırsan 50 tl imiş istersen git al “demişti. Evden fırladığım gibi mağazaya koşup 6 çift ayakkabı almıştım da adamın yüreğine inmişti. Kaldı ki o 6 ayakkabının 1 tanesini hiç giyemedim ayağımı vurdu. 2 tanesi birkaç giymeden sonra bollaştı ayağımdan fırlayıp çıkmaya başladı ,bir tanesinin üzeri (beyaz olanın) tükenmez kalem mürekkebi oldu ki ayakkabıya tükenmez kalem mürekkebinin nasıl bulaştığı hakkında en ufak fikrim yok, kalan 2 si de ara sıra giyilmek üzere diğer ayakkabıların yanında sıra bekliyor. Sanırım adamın ahı tuttu bu konuda...

Whatever...bundan sonra sık sık yazacağım buraya umarım bu bloğumu da diğerleri gibi başlayıp sonra çöpe atmam.

öpüyorumm








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder